24 Ocak kararları ile başlayan 12 Eylül darbesi ile ivme kazanan ve devletin sosyal işlevinin tasfiyesi tüm alanlarda olduğu gibi sağlıkta da doğrudan ve dolaylı olarak çok yıkıcı sonuçlara yol açtı.Bu yıkım hız kesmedi bugünde devam ediyor.
Bu yıkımda bugüne kadar gelen iktidarların ortak bir sorumluluğu olduğu yadsınamaz bir gerçekliktir.
Pandemi döneminde yaşadığımız temel sorunlar ki bunların başında sınırsız özelleştirme, aşı, ilaç ve tıbbi malzeme de dışa bağımlılık 12 Eylül sürecinin sağlık boyutuyla daha da derinleşerek devam ettiğinin en önemli göstergeleridir.
Kırkbir yıl önce bugün “Kaybolan devlet otoritesini yeniden tesis etmek…”cümlesiyle yönetime el koyanlar siyasi partileri, sendikaları, aralarında Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) de bulunduğu meslek odalarını kapattılar; işçilerin-emekçilerin haklarını gasp ettiler. Toplumu gözaltı, tutuklama, idam, işkencelerle ve büyük bir baskıcı dayatmalarla susturdular. Oluşturdukları korku imparatorluğu yaşamın her alanına sekte vurdu. Özgür düşünceler ya mahkum edildiler ya engellendiler. Tarihsel anlamda devam eden bu süreç halen yargılanmamıştır. Ülkemize geleceğimize mesleğimize ve sağlığa vurulan darbe, bu darbenin sorumluları nesnel, bilimsel kanıtlarla yargılanmalı ve tarihe not düşülmelidir.
Antalya Tabip Odası
Yönetim Kurulu