0242 237 50 75

28 Kasım 2004

images_hekimmeclisi_hekimmeclisi

28 Kasım 2004 tarihinde gerçekleştirilen Antalya

 

28 Kasım 2004 tarihinde gerçekleştirilen Antalya Hekim Meclisi kararları

Sayın Meslektaşımız

Antalya Hekim Meclisi 28 Kasm 2004 tarihinde 74 meclis üyemizin katılımıyla “Türkiye’ de Sağlık Nereye gidiyor” başlığının ana madde olarak tartışıldığı önemli bir toplantıyı gerçekleştirmiştir.

Toplantının bir diğer özelliği de 2 aylık süreç içerisinde yenilenen meclis üyelerimizin ilk toplantısı olmasıydı. Antalya Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Metehan AKBULUT’ un açılış konuşmasından sonra Divan Başkanlığına Dr. Fevzi Karakurt yardımcılıklarına Dr. Kaan Taşer, Dr. Mahmut Farımaz seçildiler. Divan ilk konuşmayı yapmak üzere Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi 2. Başkanı Dr. Metin Bakkalcı’ ya söz verdi.

Dr. Metin Bakkalcı:”27 Eylülde başlayıp 2 ay devam eden seçimler sonucunda oluşan Hekim Meclisinin, bütün arzusu iyi hekimlik olan meslektaşlarımızı biraraya getiren çok önemli bir kurum olduğunu” vurgulayarak konuşmasına başladı.

Sağlık hakkının 70 milyon insanın sorunu olduğunu ve bunun kritik öznesini hekimlerin oluşturduğunu vurgulayan Dr. Metin Bakkalcı konuşmasının devamında bu ortamı daha iyi hale getirmek için Türk Tabipleri Birliğinin çabalarından söz etti. Tıpta uzmanlık kurultayı, Mezuniyet sonrası eğitim kredilendirme kurulu çalışmaları, tıp eğitiminin değerlendirilmesi ve standardizasyonu konusunda tıp fakültesi dekanlarının katılımlarıyla gerçekleştirilen toplantı, akriditasyon toplantı, Doğu ve Güneydoğu’ da hekim olmanın sıkıntıları ve Aralık ayının 3. haftası gerçekleştirilecek olan “Savaş ve Sağlık” konulu toplantılar hakkında meclise bilgi sundu. Ayrıca İşçi Sağlığı Enstitüsü kuruluş çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu anlattı. Bütün bu çalışmaların pozitif çabalar olduğunu, bunun yanı sıra birçok negatif olayla da boğuşmak zorunda kaldıklarını ifade ederek sözlerine şöyle devam etti:Ülkemiz çok kritik ve önemli bir süreçten geçiyor ve bizler ilerde bu sürecin özel tanıkları olacağız. Bambaşka bir sağlık ve hekimlik ortamının koşulları hazırlanıyor. Neredeyse sağlık ortamının 24 ocak kararlarını yaşıyoruz. Hekimlik ortamı gerek çalışma koşulları gerek bilimsel yanıyla 10-20 yıl öncesinden bambaşka bir yere gidiyor. Halkın ödediği prim kadar sağlık hizmetlerinden yararlanabileceği, hekimlerin 3-4 aylığına kiralanarak asgari ücretle ilişkilendirilen bir ücretle iş güvencesinden yoksun bir ortamda çalıştırılacağı günlerin çok yakında gerçekleşmesi için İMF ve Dünya Bankası desteği ile yeni yasalar çıkarılmaya çalışılıyor. SSK Hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’ na devri ve ardından hizmetin özelleştirilmesi çabaları, Kamu Yönetimi Temel Kanunu ve Yerel Yönetimler Yasası bu çabaların en sıcak gündem maddeleridir. Kamu Personeli Yasası 1. maddesi ile tüm hekimler “şefler ve başhekimler” dahil devlet memuru tanımından çıkarılıyor. Ve sözleşmeli personel yapılıyor. Burada vurgulamak isteğim 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun mesleğimizle ne kadar bağdaştığı yada bağdaşmadığı değildir. Asıl önemli olan, yeni getirilmek istenen yasa ile çalışanların ve hekimlerin iş güvencesinden tamamen yoksun bırakılması ve tüm yetkinin idari amirlerin tasarrufuna bırakılmasıdır. Şu an yürürlükte bulunun 21 tane temel sağlık kanunu kaldırılıyor ve bu konudaki düzenlemelerin tümünün Sağlık Bakanlığı’ nın çıkaracağı yönetmeliklerle yürütülmesi öngörülüyor. Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmayarak meclise iade edilen Kamu Yönetimi Temel Kanunu tüm hayatımızı etkileyecek bir şifre gibidir. Ve bu yasaları hepimizin yakından bildiği uluslararası finans kurumları dikte ettirmektedir.

Toplantının ikinci bölümünde ana gündem maddesi ve alt başlıkların tartışıldığı genel görüşme bölümüne geçildi. Meclis üyelerimizin konuşmalarının ardından oy birliği ile alınan kararların kamuoyuna duyurulmasına ve tabip odamızın çalışmalarında esas olmasına karar verildi. Buna göre;
1)TBMM Adalet Komisyonunda 26-11-2004 tarihinde kabul edilen “Kadın hükümlüye kadın doktor muayenesi” kararı meslek onurumuzu ayaklar altına alan çağdışı bir karardır ve bu kararın değiştirilmesi için kararlılıkla mücadele edilmelidir.

2)Hekim meclisimiz çıkarılmak istenen Kamu Yönetimi Temel Kanunu ve Yerel Yönetimler Yasasına tamamen karşıdır ve tam gün çalışmanın esas alındığı, sağlık hakkının kamusal bir sorumluluk anlayışıyla tüm yurttaşlarımıza eşit olarak ulaştırıldığı bir anlayıştan yanadır.

3)Meclisimiz SSK Hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’ na devredilmesi ve sonrasında yaşanacak sürecin bilincindedir ve bu konuda her türlü eyleme kararlılıkla destek vermeye devam edecektir.

4)Sağlık Hizmetleri Sunumunda Taşeronlaştırmayı öngören ve 3. şahısların hekim kiralamasına olanak sağlayan yönetmeliğin yürütülmesi Danıştay tarafından durdurulmuş ve Anayasaya aykırılığı tespit edilerek ayrıca Anayasa Mahkemesine dava açılmıştır. Bu vb hukuki süreçlerin devam ettirilmesi ve yeni kazanımların elde edilmesi son derece önemlidir.

5)Mesleğimize ve halkın sağlığına yönelik her girişimin karşısında ortak aklı ve vicdanı öne çıkaran ve hep birlikte dayanışmayı öncelik alan bir yaklaşım ortaya konmalıdır.

6)Hekim meclisimiz dünya gündemine paralel olarak ülkemizde gerçekleştirilen emperyalist baskı ve zorbalığın dayatmaları karşısında ülkemizin ve halkımızın çıkarlarını sonuna kadar savunmaya kararlıdır.

7)Meclisimiz bundan sonra her 3 ayda bir düzenli olarak toplanacak ve tabip odası çalışmalarının yürütülmesinde birlik ve dayanışmanın sağlanmasında her zamankinden daha etkin bir rol üstlenecektir.

8)Hekimlik mesleğimiz bir yana insan olarak başta,Felluce’de yaşananlar olmak üzere her türlü insanlık dışı uygulamaların karşısında durulacaktır.

Antalya Hekim Meclisi Divan Başkanı                    Başkan Yardımcısı                      BaşkanYardımcısı
Dr.Fevzi Karakurt                                             Dr.Mahmut Farımaz                    Dr.Kaan Taşer