Emek Bizim, Söz Bizim
Hekimler olarak tüm gücümüzle kendimizin ve toplumun can derdine çare ve umut olmaya çalıştığımız salgın günlerinde ülkemizdeki sağlık sisteminin hekimleri ve tüm sağlık çalışanlarını değersizleştirdiğini, özlük haklarımızı gasp ettiğini, yoksullaştırdığını, geçim sıkıntısına sürüklediğini hep birlikte yaşadık, yaşamaktayız. Bir yandan pandeminin yönetilememesi nedeniyle salgının tüm şiddetiyle devam etmesi ve her gün bir uçak dolusu vatandaşımızı kaybetmenin üzüntüsünü yaşarken diğer yandan hekimlerin tükenmesine, sağlık sisteminin tıkanmasına şahit olmaktayız.
Hekimler ülkenin dört bir yanından “Mesleğimizi yapamıyoruz”, “Nefes alamıyoruz”, “Geçinemiyoruz” diyor. Her geçen gün kamudan istifalar artıyor, ciddi bir yurtdışı göçü var. Tüm bunlara karşın çareyi 10 dakika içerisinde iki hasta randevusu vermede gören bir sağlık sistemi artık iflas etmiş demektir.
Sağlık Bakanlığı ise hiçbir adım atmayarak, TTB’nin randevu taleplerini kabul etmeyerek hekimlerin sorunlarını, taleplerini duymak ve çözüm bulmak istemediğini göstermektedir. Bizler de TTB ve Tabip Odaları olarak “Önlüğümüzün beyazına sahip çıkıyoruz, karanlığı aydınlatacağız ve artık söz bizim” diyerek, tüm hekimleri kapsayan dayanışma içinde, insanca yaşam ve sağlık hakkımız için taleplerimizi bir kez daha dile getiriyor ve bir eylemlilik sürecine giriyoruz.
Taleplerimiz:
- Köleliği dayatan çalışma koşullarına son verilmeli, güvenceli çalışma esas olmalı,
- Güvenli, sağlıklı çalışma ortamları sağlanmalı,
- Haftalık çalışma süreleri yeniden düzenlenmeli,
- Emekliliğe de yansıyacak yaşanabilir temel ödeme sağlanmalı, 7200 ek gösterge verilmeli,
- Meslek hastalıkları yasası çıkarılmalı, COVID-19 meslek hastalığı kabul edilmeli, pandemi sürecinde her yıl için 120 gün fiili hizmet süresi zammı verilmeli,
- Sağlık sistemi tüm bu talepler de göz önüne alınarak toplumcu bir anlayışla yeniden düzenlenmeli.
Bu talepler için her adımda tüm meslektaşlarımızla değerlendirerek sürdüreceğimiz mücadele takvimimiz;
- Her hafta bir tema ile yapacağımız eylemlerimizde;
Bu hafta boyunca “5 Dakikada Hekimlik Yapılmaz”, “5 Dakikada Sağlık Olmaz” diyoruz.
- Kasım’ın ilk haftası ekonomik haklarımıza (özellikle 7200 ek gösterge ve her yıla 120 gün yıpranma payı talebimize),
- Kasım’ın 2. haftası çalışma koşullarımıza,
- Kasım’ın 3. haftası Aynur Dağdemir’in ölüm yıldönümünde sağlıkta şiddete,
- Kasım’ın 4. haftası çöken sağlık sistemine karşı taleplerimizi haykıracağız.
- 15 Ekim Cuma 21:00’da tüm yurtta sosyal medyada “Geçinemiyoruz” diyerek maaşlarımızı alkışlayacak, sessizliği yaracağız.
- Çalışma ortamlarında meslektaşlarımızla buluşacağız.
- Hekimleri temsilen 23 Kasım günü İstanbul’dan başlatılacak “Beyaz Yürüyüş” 27 Kasım’da Ankara’da yedi bölgeden gelen hekimlerle buluşarak sonlanacak ve bu buluşmaya kadar taleplerimize yanıt alamamamız halinde g(ö)reve kadar gidebilecek bir süreç değerlendirilecektir.
Antalya Tabip Odası olarak; mesleğimizin, emeğimizin ve sağlık hakkının korunması sorumluluğuyla ve insanca yaşam ve çalışma hakkını elde etmenin birlikte, dayanışma içinde gerçekleştirilebileceğinin bilinciyle tüm meslektaşlarımızı eylemlilik sürecinde birlikte olmaya çağırıyoruz.
Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu