0242 237 50 75

Geleceğimize, Halkın Sağlık Hakkına, Meslek Örgütümüze Sahip Çıkıyoruz

13 ekim ttb basn

Antalya Tabip Odası (ATO) düzenlediği basın toplantısında “Geleceğimize, Halkın Sağlık Hakkına, Meslek Örgütümüze Sahip Çıkıyoruz” vurgusu yaptı.

TTB’nin çağrısıyla  ülke genelinde birçok tabip odalarının eş zamanlı yaptığı açıklamayı Antalya’da Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taha Karaman okudu.

Prof. Dr. Taha Karaman “Halkın sağlığı, hekimlerin hakları, toplum yararı için kılını kıpırdatmayanların TTB’nin ve meslek örgütlerinin yasaları için; gelecekleri için tek bir söz etmeye hakkı yoktur.” dedi.

“Türk Tabipleri Birliği Yasasında bir değişiklik yapılacaksa, bu değişiklik; TTB ve tabip odalarının gücünü artıran, yetkilerini genişleten, mesleki bağımsızlığın önündeki engelleri kaldıran bir şekilde olmalı ve bu değişiklik TTB, tabip odaları ve hekimlerin katılımıyla yapılmalıdır” vurgusu yapan Prof. Dr. Taha Karaman bunun haricinde yapılacak hiçbir müdahaleyi kabul etmediklerini vurguladı.

GELECEĞİMİZE, HALKIN SAĞLIK HAKKINA, MESLEK ÖRGÜTÜMÜZE

SAHİP ÇIKIYORUZ…

Türk Tabipler Birliği ve Tabip Odaları olarak etik-bilimsel temellerle savunduğumuz hekimlik değerleri, halk sağlığını önceleyen çalışmalarımız iktidarlarla ters düşebilmiş; bu nedenle TTB, çoğu kez iktidarların hedefinde olmuş ve günümüzde de hedefte olmaya devam etmektedir.  COVID-19 salgınında olduğu gibi bilimsel bilgiyi her zaman, şeffaf bir şekilde toplumla paylaşmamız, hekimlerin yaşadığı şiddete ve mobbinge karşı sesimizi yükseltmemiz, hekimlerin emeğini ve sözünü meydanlara taşımamız, insanca yaşama ve çalışma koşullarını savunmamız ve sağlıkta yaratılan çöküşü gün yüzüne çıkarmamızın da son dönem iktidarın bizleri hedef almasında asıl nedenlerden olduğunu hem hekimler hem de kamuoyu açıkça görmektedir.

Son dönem TTB Merkez Konseyi Başkanımız Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı üzerinden başlatılan algı yönetiminin asıl hedefi de iktidarın son yaptığı açıklamalarla açıkça ortaya konmuştur. Hedefleri, tüm meslek birliklerinin iktidarın istediği şekilde hareket etmesi ya da etkisizleştirilmesidir. Bunu her birlik için ayrı yöntemler ortaya koyarak yürüttüklerini, açıkladıkları çalışmalarda bir kez daha görmekteyiz. Ancak bilinmelidir ki, TTB halkın sağlığı, toplumun yararı için doğruyu söylemekten asla vazgeçmemiştir/ vazgeçmeyecektir. Binlerce yıllık hekimlik değerlerimize dayanan hekimlik andımızda topluma söz verdiğimiz gibi “Tehdit ediliyor olsak bile, tıbbi bilgimizi, insan haklarını ve bireysel özgürlükleri çiğnemek için kullanmayacağız”. TTB ve toplum için mücadele veren emek-meslek örgütlerini denetim altına almak, iktidar çevrelerinin siyasi ajandasının üst sıralarında yer alıyor olabilir ama dün gibi yarın da hekimler ve emek-meslek örgütleri halkın sağlığına, hekimlerin emeğine ve geleceğine sahip çıkacaktır.

Demokratik ülkelerde en geniş yetkilerle donatılan, mesleki bağımsızlıkları güvence altına alınan meslek örgütleri vardır. Oysa totaliter rejimlerde meslek örgütlerinin yetkileri kısıtlanmakta, mesleki ve mali özerklikleri daraltılmakta, halkın ve meslektaşlarının yararına tutum aldıklarında iktidarlar tarafından hedef haline getirilmektedir.

Türk Tabipleri Birliği özelinde, 1980 askeri darbesi ve sonrasındaki süreçlerde yapılan yasa değişiklikleri ile mali, mesleki kısıtlamalara gidilmiş; bununla da yetinilmeyerek yasada var olan yetkilerin uygulanmasında bürokratik engeller çıkarılmıştır. Hekimlik değerlerinin, mesleki bağımsızlığın, halkın sağlık hakkının savunucusu olmuş olan Türk Tabipleri Birliği ve tabip odaları, bu değerlerin korunup geliştirilmesi için büyük mücadeleler vermiş, bu nedenle birçok baskıya maruz kalmış, ancak hepsinde de haklı çıkmış, bugünkü gücüne ulaşmıştır.

Meslek örgütümüzün başkanı ve yöneticileriyle başlatılan; ardından meslek örgütü değerlerine, mesleki bağımsızlık ilkelerine yöneltilen bu demokrasi düşmanı müdahaleleri aslında tüm topluma verilmiş bir gözdağı olarak görüyoruz. İktidar çevreleri ülkemizde halkın sağlığının en önemli savunucusunun Türk Tabipleri Birliği olduğunu çok iyi bilmektedir. Türk Tabipleri Birliği ve tabip odaları olarak, bugün yaşanan uygulamaları kabul etmediğimizi, hekimlik değerleri, mesleki bağımsızlık ve halkın sağlık hakkı için mücadeleye devam edeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz. Son 40 yıllık süreçte hakkında açılan davaların tamamından beraat etmiş olan Türk Tabipleri Birliği ve yöneticileri, bütün baskılara rağmen yaşanan bu süreçten de gücünü ve meşruiyetini artırarak çıkacaktır.

Türk Tabipleri Birliği Yasasında bir değişiklik yapılacaksa, bu değişiklik; TTB ve tabip odalarının gücünü artıran, yetkilerini genişleten, mesleki bağımsızlığın önündeki engelleri kaldıran bir şekilde olmalı ve bu değişiklik TTB, tabip odaları ve hekimlerin katılımıyla yapılmalıdır. Bunun haricinde yapılacak hiçbir müdahaleyi kabul etmediğimizi bir kez daha ifade ediyoruz.

Halkın sağlığı, hekimlerin hakları, toplum yararı için kılını kıpırdatmayanların TTB’nin ve meslek örgütlerinin yasaları için; gelecekleri için tek bir söz etmeye hakkı yoktur. Biz topluma ve hekimlere onların sağlığını, emeğini korumak için söz verdik. Dün olduğu gibi bugün de hiçbir iktidar bize geri adım attıramayacak. Türk Tabipleri Birliği, kimlerin iktidarda olduğuna bakmadan, tarihinin her döneminde olduğu gibi bugün de hekimler için hekimlerle birlikte mücadelesine devam edecektir.

Hekimler Susmaz, TTB Susturulamaz!

Antalya Tabip Odası

Yönetim Kurulu