0242 237 50 75

İşçi Cinayetleri Hız Kesmeden Devam Ediyor

dr-metehan-akbulut

TTB İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Kol Başkanı ve Antalya Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Metehan Akbulut Antalya’da sıvı fosforik asit sızıntısı nedeniyle 2 işçinin yaşamını kaybetmesiyle ilgili yaptığı açıklamada, “Artık iş kazası ve işçi cinayetlerinin haberlerini vermek, işçilerimizin yasını tutmak istemiyoruz” dedi.

İşçi cinayetlerinin hız kesmeden devam ettiğine vurgu yapan Dr. Metehan Akbulut son yıllarda yaşanan ölümlerin ve kazaların sayılarını vererek iş kazalarının sayısı her yıl “istikrarlı” bir şekilde artmaya devam ettiğine vurgu yaptı.

“6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası 2012 yılında çıkarılırken en temel sorunun neredeyse “müstakil” bir iş sağlığı ve güvenliği mevzuatının olmayışı olduğu söyleniyordu. Mevcut tablo sorunun kaynağının “müstakil” mevzuat olmadığını bir kez daha gözler önüne sermektedir. İş kazası sayısı her yıl “istikrarlı” bir şekilde artmaya devam etmektedir” diyen Dr. Metehan Akbulut, yasanın, işletmelerde gerekli önlemlerin alınmasını sağlayamadığı gibi, alınması gereken önlemlerin denetlenmesini de sağlamaktan uzak olduğuna dikkat çekti.

6331 sayılı yasa ve hizmet modeli olan Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri ile işçi sağlığı hizmetlerinin verilemeyeceğinin görüldüğüne vurgu yapan Dr.Metehan Akbulut, kamusal anlayışla işçi sağlığını önceleyen bir yasanın acilen  çıkarılmasını istedi.

 

İŞÇİ CİNAYETLERİ HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYOR

İki hafta önce Tuzla Organize Sanayi Bölgesinde tiner üretilen işletmede meydana gelen patlamada yaşamını yitiren iki işçimizin üzüntüsünü yaşarken bu kez Antalya’dan gelen işçi cinayeti haberi ile sarsıldık. Antalya Döşemealtı İlçesinde bulunan Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet sürdüren kimyasal gübre üretim fabrikasında yaşanan sıvı fosforik asit sızıntısı nedeniyle 2 işçimiz yaşamını kaybetti, 13 işçimiz de yaralandı.

Yaralılardan 3’ü hastanede 10’u da ayaktan tedavi altına alınmıştır. Hastanedeki yaralılar da taburcu edilmiştir. Yaşamını kaybeden işçilerimizin ailelerine baş sağlığı diliyor, acılarını paylaşıyor, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.

Kimyasal gübrelerin üretiminde sıvı organik fosfor bileşikleri kullanılmaktadır. Bu bileşikler ciddi düzeyde zehirli kimyasallar olup, etkilenen kişilerde ölümcül sonuçlara yol açmaktadır.

İki işçimizin yaşamını yitirdiği ve 13 işçimizin yaralandığı bu işletmede etkilenen işçilerin fazlalığı zehirli maddenin sızıntısının ciddi boyutlarda olduğu ve iş güvenliği önlemlerinin alınmadığını düşündürmektedir.

Olaydan sonra ilgililer işletme müdürünün tutuklandığı bilgisini vererek olayla ilgili “sorumluluklarını” üstlerinden atmış oldular. Çok tehlikeli sınıfta yer alan bu işletmede işçi sağlığı iş güvenliği ile ilgili önlemlerin alınmadığı olayın büyüklüğünden anlaşılmaktadır.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası 2012 yılında, 10 yıl önce yayınlandı. Yasa çıkarılırken en temel sorunun neredeyse “müstakil” bir iş sağlığı ve güvenliği mevzuatının olmayışı olduğu söyleniyordu. Aşağıdaki tablo sorunun kaynağının “müstakil” mevzuat olmadığını bir kez daha gözler önüne sermektedir. Tabloda görüleceği gibi iş kazası sayısı her yıl “istikrarlı” bir şekilde artmaya devam etmektedir.

 

 

 

6331 sayılı yasa   ve bu yasaya bağlı olarak yaşama geçirilen Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri ile işçi sağlığı hizmetleri özelleştirildi / piyasalaştırıldı. İşçi sağlığı hizmetleri kâr elde edilecek bir alan haline getirildi. 10 yıl önce bakanlık yetkilileri bu yasa ile iş kazalarını en aza indireceklerini, meslek hastalıklarını görünmez kılacaklarını belirtmişlerdi. Aradan geçen 10 yılda işçi cinayetleri   hız kesmeden devam ediyor. İşçi Sağlığı İş Güvenliği Meclisi 2022 yılının ilk dört ayında 479 işçi cinayetinin yaşandığını rapor etti. Yasa ile iş kazalarının en aza indirileceği söyleminin propagandadan öteye geçmediği de anlaşılmış oldu.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası, işletmelerde gerekli önlemlerin alınmasını sağlayamadığı gibi, alınması gereken önlemlerin denetlenmesini de sağlamaktan uzaktır. Bu yasa, TTB, TMMOB gibi meslek örgütlerinin bu tür işletmelerde, kazalardan önce ve sonra bağımsız mesleki denetimlerini yapmasını sağlayamamaktadır. Meslek örgütleri, bağımsız mesleki denetimlerini yaparak kamusal-toplumsal görevlerini yerine getirememektedir.

Bu kazada da sıvı fosforik asit sızıntısı ile ilgili ne tür ölçümler yapılmış, hangi tedbirler alınmış bilinmemektedir. OSGB’ler üzerinden götürülmekte olan İşçi Sağlığı ve Güvenliği hizmetleri, çoğu zaman bu tür ölçümlerin ve denetimlerin yapılmasına  olanak sağlamamaktadır. Varsa bu bilgiler kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

Yaşanan cinayetlerin sorumluları bu cinayetlere seyirci kalan siyasal iktidar ve sermaye sahipleridir.

Artık iş kazası ve işçi cinayetlerinin haberlerini vermek, işçilerimizin yasını tutmak istemiyoruz.

6331 sayılı yasa ve hizmet modeli olan Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri ile işçi sağlığı hizmetlerinin verilemeyeceği görülmüştür. İvedilikle kamusal anlayışla işçi sağlığını önceleyen bir yasa çıkarılmalıdır.

İşçilerimizi ölümden ve meslek hastalıklarından koruyamayan, işçi sağlığı alanını taşeronlaştıran, işçi sağlığı hizmetlerini niteliksizleştiren ve işyeri hekimlerini en ağır koşullarda çalışmaya mahkûm eden bu düzen değişmelidir.

Onurlu yaşamak ve onurlu çalışmak için bu düzen değişmelidir.

ARTIK YETER

 

Türk Tabipleri Birliği

 İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Kolu