0242 237 50 75

”Acaba hakkımda ne düşündü?”

images_DSCF7312

 “Meslek inancımızın ve sorumluluğumuzun gücü’

Antalya Tabip Odası “ Çınarlar ve Fidanlar “ buluşmalarına, Anesteziyoloji ve Reanimasyon alanı ile devam ediyor. Ülke ve hekimlik ortamında birçok değişimin yaşandığı gerçeğinden yola çıkılarak hekimler arası geçmişten bugüne paylaşım ve o alandaki hekimlerin kaynaşması hedeflendi

Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nursel ŞAHİN kendi uzmanlık alanı ile ilgili buluşmayı değerlendirdi:

Elbette ki geçmiş bir değerdir. Yokluklardan, teknoloji eksikliğinden geldiğimiz bu günlerde geçmişin bizlere hekimlik değerleri açısından çok şey kattığını gördük. Hekimlik çınarlarımızla ve fidanlarımızla bir arada olmak bizi çok duygulandırdı. Hekimlik mesleğinin ”çınarları ”olan hekim abi ve ablalarımız gelecek kuşak için bir fırsattır.

Mesleğimizle ilgili paylaşılan anılar kimi zaman eğitici oldu, kimi zaman güldürdü kimi zaman düşündürdü, kimi zamanda hüzünlendirdi.

İçimizdeki bitmeyen enerji ve umut ile aslında hepimizin aynı zamanda bir fidan olduğunu anladık. Anladık ki hekimlik yaşam boyu hep fidan kalarak eğitimini yenilemek kendini geliştirmek zorunda.

Geçmişteki çalışma ortamlarımızdaki imkânsızlıklar içinde meslek inancının güçlü olması çok önemliydi.1970 li yıllarda İstanbul’un neredeyse tamamının elektriğinin kesik olduğu ve kar fırtınasının yaşandığı zamandı. Lastik zincirlerinden birinin kopması nedeniyle üç zincirle yalpalayarak canı pahasına gece hastaneye ulaşabilmiş. Boğulmuş fıtık nedeniyle can çekişen bir çocuğun elektriksiz ışıksız bir ortamda kendi anestezi uygulama cihazındaki ışığı kullanarak ameliyatın gerçekleşmesini sağlamış bir hekim çınarımızın yaşanılanların sonrasında, o kadar olumsuzluklara rağmen hastanın kurtarılması sonucu yaşadığı mutluluğu anlatması hekimlik inancının ne kadar güçlü olduğunu gösteren sadece bir örnekti.

Günümüz modern çalışma ortamlarında ise sağlık sisteminin olumsuzlukları, mevcut performans sistemin getirdiği bireyselleştiren, yalnızlaştıran zorlayıcı iş ve hasta yükü yine konuşuldu. Adeta geçmişle bugün bütünleşti.

Yine bir kadın meslektaşımızın uygulama alanı gereği sürekli nabız kontrolü yapması gerektiğinden neredeyse tüm nöbet boyunca hastalarının elini bırakamamış. 36 saati geçmiş nöbet sonrası evine giderken otobüste yaşadığı şey inanılmazdı. Yanına oturan bir amcanın oturduğu andan itibaren alışkanlık, meslek sorumluluğu ve yorgunlukla el bileğini tutarak yol boyunca nabzın düzenli, normal sınırlarda herhangi bir sorun yok, düzenli sorun yok … diyerek izlediğini, ineceğine yakın bu durumu fark ettiğini, elini hemen çekse de elini tuttuğu amcanın ne düşündüğünü bu güne kadar öğrenemediğini bize gülerek anlatsa da yaşadığımız çalışma zorlukları ve işimize bağlı olmanın önemini bir kez daha hatırlattı. Buraya sığdıramadığımız birçok mesleki ve diğer anılar buluşmanın başından sonuna kadar dost, abi, abla, kardeş sıcaklığında devam etti.

Doktor arkadaşlar arasında saygı, sevgi ve anlayışın bugünde geliştirilmesinin ne kadar önemli olduğundan söz edildi.

Bizler yönetim kurulu üyelerimizle bu tarihi buluşmaları sürdüreceğiz. Geçmişe tanıklık etmeye ve bu günle kaynaştırmaya devam edeceğiz. Bu yolculuk başka bölümlerdeki ”çınarlarımızla ve fidanlarımızla ” devam edecek. Onların ışığı bizimde yolumuzu aydınlatacak.

Antalya Tabip Odası

Yönetim Kurulu