Dr. Hafize Öztürk Türkmen’in moderatörlüğünde Dr. Ulviye Cengiz, Dr. Ayla Yılmaz, Dr.Nilay Etiler ve Dr. Gülşen Yakupoğlu
Antalya Tabip Odası Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Komisyonu, 2018-2019 Dönemi Çalışma Programı çerçevesinde ilk etkinliğini 6 Ekim 2018 tarihinde kadın hekimlerin geniş katılımıyla gerçekleştirdi.
FOTOĞRAFLAR İÇİN BU LİNKİ TIKLAYINIZ
Antalya Tabip Odası Toplantı Salonunda yapılan “Kadın Hekim Olmak” forumunun ilk bölümünde, Dr. Hafize Öztürk Türkmen’in moderatörlüğünde Dr. Ulviye Cengiz, Dr. Ayla Yılmaz, Dr.Nilay Etiler ve Dr. Gülşen Yakupoğlu’nun konuşmaları yer aldı.
Dr. Ulviye Cengiz, tıbbın tarihinde kadın hekimlerin karşılaştığı ayrımcılık ve dışlanma örneklerinden söz ederek başladığı konuşmasında, tıp öğrenciliği sırasında ve birinci basamak sağlık hizmetlerinin sunumunda kadın hekim olarak yaşadığı deneyimleri paylaştı, çeşitli örneklerle sorunları çözme yöntemlerinden söz etti.
İkinci konuşmacı Dr. Ayla Yılmaz, uzmanlık alanı olan Genel Cerrahi alanında kadın cerrah olmanın zorluklarından örnekler verdi. Bir erkek hekim mesleği olarak görülen cerrahide kadın hekimlerin varlığının kabullenilemediğini, ulusal ölçekte yapılan araştırmaların da kadınları alandan dışlama ve yıldırma politikalarının farklı biçimlerini gösterdiğini istatistik verilerle açıkladı.
Halk Sağlığı Profesörü olan Dr. Nilay Etiler konuşmasında kadın asistan hekimlerin karşılaştığı sorunları kişisel deneyimlerinden örnekler vererek paylaştı; bu bağlamda tıbbın eril bir disiplin olmasından ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin tıptaki yansımalarından söz etti.
Emekli Dahiliye Profesörü olan Dr. Gülşen Yakupoğlu ise konuşmasında, bir kadın akademisyen olarak yaşadığı deneyimleri, cinsiyet ayrımcı uygulamaları ve tanıklıklarını dile getirdi; yönetici pozisyonda olan kadın akademisyenlerin karşılaştığı sorunları paylaştı.
Konuşmacıların sunumlarından sonra serbest tartışmaya ayrılan ikinci bölümde, salondan katılımcılar söz alarak farklı ülke örnekleri de içinde olmak üzere tıp eğitimi, uzmanlık eğitimi ve mesleki uygulama süreçlerinde kadın hekim olmaktan kaynaklı sorunlarını dile getirdiler.
Sonuç olarak duygu, düşünce ve deneyim aktarımına dayalı açık tartışma formatında yürütülen forumda; tıp eğitiminde içselleştirilen değerlerin kadın kimliğini görünmez kıldığı, tıbbın eril bir yapıya sahip olduğu, toplumsal cinsiyet rollerinin ve kültürel dinamiklerin mesleki uygulamalara da yansıdığı, uzmanlık alanı tercihlerinde cinsiyetçi yaklaşımların belirleyici önem taşıdığı, kadın hekimlerin bedenlerinin ve emeklerinin kontrol altına alındığı, çalışma yaşamında erkek hekimler için söz konusu edilmeyen pek çok görev ve sorumluluğun (evlilik, çocuk sahibi olma, sosyal yaşam) kadın hekimler için engelleyici ya da dayatmacı faktör olarak öne sürüldüğü; göreve kabul, terfi, uzmanlık eğitimine başlama ve bitirme gibi işlemlerde gebelik, doğum, emzirme gibi dönemlerin denetleme ve izne bağlandığı, kadın hekimlerin cerrahi branşlardan dışlandığı, çeşitli ayrımcı ve cinsiyetçi uygulamalara maruz bırakıldıkları, mücadele ile kazandıkları konumlarda farklı yıldırma politikalarıyla karşılaştıkları ancak kadın hekimlerin bu süreçlerden güçlenerek çıktıkları vurgulandı. Tıbbın eril yapıdan uzaklaştırılmasında kadın hekimlerin cinsiyetçi uygulamalar ve politikalar konusundaki farkındalığının ve kadın dayanışmasının önemi dile getirildi.