Değerli Meslektaşlarımız,
İl Sağlık Müdürlüğü tarafından hekimlere iletilen yazıda; MBYS sistemine kayıt ve veri girilmesi istenmiştir. Oda Avukatımız Münip Ermiş’in hukuksal mütalaası aşağıdadır.
Bilgilerinize sunarız.
ANTALYA TABİP ODASI BAŞKANLIĞI’NA
KONU: Muayenehane ve özel sağlık kuruluşlarının hasta verileri hk.
Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 7.7.2020 tarihli yazısına dayalı olarak,Antalya İl Sağlık Müdürlüğü tarafından gönderilen yazı ile hasta verilerinin MBYS sistemine işlenmesine yönelik yazıya ilişkin hukuki mütalaa aşağıda sunulmuştur.
TTB tarafından gönderilen 25.3.2021 tarihli yazıda belirtilen görüşe aynen katılmakla birlikte, ek olarak yaptırım tehdidinin hukuki sonuçlarına ilişkin bir ayrıntılı bir hukuki değerlendirmeye ihtiyaç olduğu düşüncesindeyim.
HUKUKSAL DURUM
1)Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan yönetmeliğin iptali ardından aynı konuda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile bir hukuksal düzenleme yapılarak, sağlık hizmeti sunan özel sağlık kuruluşlarına hasta verilerinin sisteme kaydı yükümlülüğü getirilmeye çalışılmıştır.Buna ilişkin olarak Danıştay İdari Daireler Kurulu Anayasa Mahkemesi adı geçen kararnamenin iptali için başvuruda bulunmuştur.
2)Bir konuda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yayınlanmış olması, kanun hükümlerini yürürlükten kaldırmaz. Ceza yargılaması ile idari yargılamanın temel ayrımı burada yatar.
Bir idari yargılamada dava konusu bir idari işlemin iptali ise ve bu işlemin dayanağı genelge, yönetmelik,tüzük ve kararname gibi genel düzenleyici işlemse, dayanak yapılan genel düzenleyici işlem iptal edilmediği sürece idare mahkemesi doğrudan kanuna dayanak yaparak idari işlemin hukuka uygunluğunu denetleyemez. Genel düzenleyici kuralın iptali için bir hukuksal süreç başlatılmış mıdır? Öncelikle ona bakılacaktır.
Diğer yandan adli yargı tümden farklıdır. İster özel hukuk alanında olsun, isterse ceza yargılamasında olsun adli yargılamada hakimi tek bağlayacak şey kanundur.
Hakim doğrudan kanunu uygular.
Temel bir kanun olan Türk Medeni Kanunun 1.maddesi “ Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır. Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hâkim, örf ve âdet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir. Hâkim, karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır.”derken önüne gelen meselelerin çözümünde kullanması gereken hukuk kaynaklarını tahdidi olarak saymıştır.
Bunların içerisinde idarenin yayınladığı genelgeler, tüzükler ya da diğer genel düzenleyici işlemler yoktur.
3)Verilerin sisteme girilmediği takdirde uygulanmakla tehdit edilen 3359 sayılı Kanunun ek.11.maddesinde getirilen ilke kural ve yaptırımlar ise şöyledir.
a)Sağlık hizmeti sunumu ile ilgili tüm iş ve işlemler Sağlık Bakanlığınca denetlenecektir.
b) Ruhsatsız olarak sağlık hizmeti sunan veya yetkisiz kişilerce sağlık hizmeti verdirenler, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacaktır.
(Bu yaptırımı doğrudan ceza soruşturması/kovuşturması sonucu adli yargı uygulayacaktır.)
c)Özel izne tabi hizmet birimlerini Sağlık Bakanlığından izin almaksızın açan veya buralarda verilecek hizmetleri sunan sağlık kurum ve kuruluşları, bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin yarısına kadar idari para cezası ile cezalandırılır.
(yukarıdaki fıkrada getirilen adli yaptırıma ek olarak bu maddede ayrıca bir idari yaptırım getirilmektedir. Ve bunu uygulamakla Sağlık Müdürlükleri yetkidir).
MBYS sistemine veri girilmediği takdirde uygulanacağı ifade edilen d fıkrası ise aynen şöyledir;
Bakanlıkça belirlenen kayıtları uygun şekilde tutmayan veya bildirim zorunluluğunu yerine getirmeyen sağlık kurum ve kuruluşları iki defa uyarılır. Uyarıya uymayanlara bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin yüzde biri kadar idari para cezası verilir…
Ayakta Teşhis Ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkındaki Yönetmeliğin -12/12/2017-30268 sayılı RG’de yapılan değişiklikle 27 md./8 fıkrasındaki “ Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslara uygun bir şekilde merkezi sağlık veri sistemine aktarılır” düzenlemesi hakkında Danıştay 15. Dairesi YD kararı vermiş ve doğrudan kişisel verilerle ilgili düzenlemenin YASA İLE YAPILMASININ gerektiğini belirtmiştir.
Gönderilen yazıda suç ve cezaya dayanak olarak doğrudan yönetmelik ve kararname hükümlerine dayanılmaktadır.
Suç ve cezaların yasallığı ilkesi hem idari hem de ceza yaptırımlarında aynen geçerlidir. Bunun anlamı hem suç teşkil eden fiilin hemde bu suça uygulanacak yaptırımın yasada açıkça tarif edilmesi anlamına gelir. Yönetmelikle yada diğer idari düzenleyici işlemlerle suç tarif edilemeyeceği gibi cezada tarif edilemez. Eylem ve suç tüm açıklıkla yasada düzenlenmelidir. 3359 sayılı yasanın yürürlük tarihinden çok sonra işleme konulan bir yönetmeliğe dayanılarak idari yaptırım uygulanamaz.
Bu nedenle veri girişi gerçekleştirmeyen hekimlere yönelik idari para ceza uygulanması hukuk ve yasa dışı işlem olacaktır.
Saygılarımla
Av.Münip ERMİŞ