0242 237 50 75

Nöbete Hayır

images_img1_28may14

Sağlık Bakanlığı’nın, Aile Sağlığı Merkezi çalışanlarına hastane acillerinde

Sağlık Bakanlığı’nın Aile Sağlığı Merkezi çalışanlarına hastane acillerinde ve 112 istasyonlarında ayda en az sekiz saat zorunlu nöbet uygulamasına geçmek istemesi yapılan bir basın açıklaması ile protesto edildi.

Antalya Tabip Odası’nın çağrısı ile Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplanan   sağlık çalışanları,  taşıdıkları dövizler ile  nöbet görevlendirmelerinin hukuksuz ve haksız olduğuna, bu uygulamaların halkın nitelikli sağlık hizmetinden yararlanma hakkına zarar vereceğine dikkat çektiler.

Aile Hekimleri Derneği’nin de destek verdiği eylemde basın açıklamasını okuyan Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr.Egemen Aktaş “Sağlık Bakanlığı’nın akıl ve bilim dışı uygulamaları nedeniyle acil servislerde gelinen nokta, gerek uzman hekimler ile aile hekimlerini gerekse acil servislerde çalışan hekim dışı sağlık personelini birbirine düşüren, çalışma barışını bozan bir hale getirmiştir. Çözüm; akılcı, bilimsel, ülkenin ihtiyaçlarına uygun, iyi planlanmış sağlık sistemindedir. Bunun için de gerek hekimlerin gerekse tüm sağlık çalışanlarının ortak mücadelesinin sürdürülebilmesi esastır.” dedi

 

SAĞLIK HİZMETLERİNİ TİCARİLEŞTİREN ANLAYIŞ ACİLLERİ

ACİL NÖBETLERİ AİLE HEKİMLERİNİ ÇÖKERTİYOR!

Ülkemiz, iş güvencesi olmadan, güvenliksiz ortamlarda, örgütsüz ve ucuz işgücü olarak çalıştırılan taşeron işçilerin, iş cinayetlerinde her gün birer birer yaşamını yitirdiği bir ülke haline geldi. En son olarak Soma’da benzer taşeronlaştırma politikalarının sonucunda yaşamını yitiren 301 maden işçisinin ölümü yüreklerimizde unutulmaz bir acı bıraktı.

Acillerdeki çalışma ortamının da kapasitesinin üstünde, güvenliksiz ve uzun süreli çalışma bakımından madenlerdeki çalışma koşullarından bir farkı olmadığını kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Bu çalışma koşullarının ağırlığı nedeniyle sağlık çalışanları hastalarına nitelikli sağlık hizmeti sunamamaktadır. Bu durum sağlık çalışanlarını mutsuz etmekte, tükenmişliğe yol açmakta ve mesleklerini sürdürmelerini zorlaştırmaktadır.

Sağlık çalışanlarının da iş cinayetlerinden payına düşeni aldığına üzülerek tanık olmaktayız. Geçtiğimiz hafta Erzurum Yakutiye Eğitim ve  Araştırma Hastanesinde taşeron işçi olarak çalışan laboratuar teknisyeni Recep Tepe arkadaşımız laboratuardaki görevi sırasında kendisine bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi virüsüne bağlı enfeksiyon nedeniyle yaşamını yitirmiştir. Soma’daki maden işçilerinin ölümü gibi bu sağlıkçı arkadaşımızın ölümü de bir iş cinayetidir ve güvenliksiz çalışma ortamının ürünüdür.

Acil servislerde hekim açığı yanlış sağlık politikaları ve planmaları sonucu ortaya çıkmıştır. Bu birimlerde çalışan hekim sayıları neredeyse yarıya düşmüştür. Bu sayının yetersizliğine karşın kışkırtılmış sağlık hizmeti talebinin ürünü olarak 76 milyon insanın yaşadığı Türkiye’de acil başvuru sayısı 90 milyona ulaşmıştır. Nüfusu bu denli aşan acil servis başvurusuna başka bir ülkede rastlanmamaktadır.

Bu talebi karşılamaya zorlanan Acil servis çalışanlarının mağduriyeti büyüktür. Bu abartılı başvuruların sonucunda acil servisler sağlıkçılara yönelik şiddet olaylarının en sık yaşandığı birimler haline gelmiştir.

Sağlık çalışanlarına yönelik hastane acillerinde yaşanan şiddet olaylarındaki artış ve güvenliksiz ortamlarda çalışmanın getirdiği ölümler bizleri kaygılandırmakta, mesleğimizden soğutmaktadır.

Sağlık Bakanlığı’nın resmi açıklamalarına göre acil servislere yapılan hasta başvurularının %70’i acil olmayan vakalardan oluşmaktadır. Acil servislerde çalışan hekim sayısını arttıramayan iktidar acil nöbetlerini uzman hekimlere tutturarak olayı çözmeye çalışmış, buna rağmen talep karşılanamayınca çıkarılan kanun ve genelgeler ile  Aile Hekimleri de acil servislerde çalışmaya zorlanmıştır.

Toplum,  kızamık, suçiçeği, çocuk felci gibi aşılarla önlenebilir salgın hastalıkların tehditi altında iken; şeker, yüksek tansiyon, astım, obezite, kanser gibi kronik hastalıkların toplumda görülme sıklığı her geçen gün artarken, birincil görevi koruyucu ve önleyici sağlık hizmeti sunmak olan Aile Hekimleri ve ASM çalışanlarının hastane acillerinde ve 112 istasyonlarında ayda en az sekiz saat zorunlu nöbetle görevlendirilmesi uygun değildir.

Yasanın iptali için Anayasa Mahkemesinde dava açılmasına rağmen, mahkeme kararı beklenmeksizin ve yerel bölge idare mahkemelerine bir çok iptal davası açılmış olmasına rağmen nöbet listelerinin bir çırpıda ve bir dizi hatalarla dolu hazırlanıp uygulamaya konulması da kabul edilemez bir durumdur.

Mayıs ayında birçok ilde başlatılan zorunlu nöbet uygulamaları, çalışanların tepkisini çekmiştir. Çalışanların dinlenme haklarını kısıtlayan, mesleki eğitim ve deneyimlerine uygun olmayan bir alanda angarya çalıştırılmaları anlamına gelen bu uygulamalara karşı sağlık çalışanlarının %80’i nöbetlere gitmemektedir.

                                  Sağlık  Bakanlığına önerimiz şudur…

Koruyucu ve önleyici sağlık hizmetlerini üreten birinci basamak sağlık çalışanlarını, koruyucu sağlık hizmetlerinden çekerek acillerde yaşanan sorunları çözemezsiniz.Bu işin kalıcı çözümü  acil serviste çalışan kalifiye hekim kadrolarının arttırılması ile mümkündür.

 BİZ AİLE HEKİMLERİ VE ASM ELEMANLARI

–Bebek ve çocuklarımızın gelişimini ,aşılarını,sağlıklı büyümelerini takip etmek istiyoruz.

–Gebelerimizin sağlıklı ber gebelik geçirmesini sağlamak istiyoruz.

–Obeziteyi takip ve önleyici eğitimler vermek istiyoruz.

— Diyabet  ,Hipertansiyon ve Astım gibi kronik hastalıların takip ve önleme eğitimini yapmak istiyoruz.

–Kanserlerin önlenmesi ve erken teşhisi için hasta eğitimi yapmak istiyoruz.

Bütün bu görevleri yapmak için asli görev yerimiz olan ASM lerde çalışmak istiyoruz                  NÖBETE HAYIR !!!!   diyoruz.

Nöbet görevlendirmelerinin hukuksuz ve haksız olduğunu, bu uygulamaların halkın nitelikli sağlık hizmetinden yararlanma hakkına zarar vereceğini bir kez daha kamuoyuyla paylaşma gereği duyuyoruz.

                                                                                                                                                          Saygılarımızla

Türk Tabipleri Birliği

Antalya Tabip Odası

Yönetim Kurulu