16.10.2019- AKDENİZ YENİYÜZYIL GAZETESİ
İYİ Parti Antalya Milletvekili Tuba Vural Çokal, profilaksi ve risk grubu aşılamaları için temin edilen son kullanma tarihi geçmiş 72 bin doz aşının okul çağındaki yaklaşık 63 bin çocuğa uygulandığına dair Sayıştay’ın denetim raporlarına yansıyan skandal ile alakalı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya soru önergesi sunmuştu. Meclis araştırma önergesiyle konuyu tekrar gündeme taşıyan Çokal, olayın takipçisi olacağını kaydetti. Antalya Tabip Odası Genel Sekreteri Naci İşoğlu ise Çokal’ın iddiasının gerçek olması halinde bir skandalın ortaya çıkacağını ifade ederek, “Sağlığa sürülmüş bir kara leke olarak tarihe geçer” ifadesini kullandı.
“SAĞLIK BAKANLIĞI, SAYIŞTAY’I YALANLIYOR”
Çokal, meclis araştırması için sunduğu gerekçede, “Sayıştay’ın 2018 Sağlık Bakanlığı Denetim Raporunda yer alan ve Aşı Takip Sistemi üzerinden yapılan incelemede 2018 yılında toplam 1 milyon 628 bin 966 doz, 11 milyon 332 bin 471 TL değerinde aşının İl Sağlık Müdürlüklerinin deposunda iken miatlarının dolduğu tespit edilmiştir. Malzeme kaynakları yönetim sistemi ‘kullanılmaz hale gelme’ çıkış türünden çıkış yapmak suretiyle miadı dolduğu beyan edilen aşı tutarı 1 milyon 153 bin 518 TL olarak tespit edilmiştir. Sayıştay’ın açıklamış olduğu bilgiler ve rakamlar göz önüne alındığında Sağlık Bakanlığı’nın açıklamaları Sayıştay’ı yalanlamaktadır. Oysa Sayıştay’ın vermiş olduğu bilgiler Sağlık Bakanlığı yetkilileri tarafından Sayıştay’a verilmiş bilgilerdir. Sayıştay bu bilgilere tek başına ulaşamaz. Sağlık Bakanlığı tarafından verilen bilgiler doğrultusunda açıklamalarını yapmışlardır” ifadelerine yer verdi.
“KABUL EDİLEMEZ”
Konunun tıbbi boyutunu ele alan Antalya Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Naci İşoğlu ise miadı geçmiş aşının uygulanmasının kabul edilemez olduğunu dile getirerek, “Özellikle birinci basamak sağlık kurumlarında çocuklara yapılan aşılar günlük barkod okutularak yapılır. Yani günü geçmiş bir aşının bu uygulamada yapılması mümkün değildir. Bu tarz aşıların yapılması ancak toplu aşılamalarda mümkündür. Böyle bir kullanımın olup olmadığını bilemiyoruz” diye konuştu.
“DOĞRUYSA SKANDAL YARATIR”
Konunun doğruluğu halinde bir skandal yaratabileceğini aktaran İşoğlu, “Dünyanın hiçbir yerinde tarihi geçmiş bir aşının yapılması sağlık açısından kabul edilemez. Çünkü aşıyı yaptığınız zaman onun koruyucu olduğunu söyleyebilmeniz için normal aşılama tarihleri arasında yapılması gerekmektedir. Aşıya miat verilmesinin bir anlamı vardır. O tarihten sonra bozulabilir demektir. Birinci basamak aile hekimliği ve özel hastane uygulamalarında barkod okutulmadan aşı yapılmaz. Bunlar ancak mülteci kampı gibi aşıların toplu olarak yapıldığı yerlerde olabilir. Eğer gerçekse bu bir skandaldır. Sağlığa sürülmüş bir kara leke olarak tarihe geçer” dedi.
MİADI GEÇEN AŞININ ETKİSİ NEDİR?
Tarihi geçmiş bir aşının koruyuculuğunu yitirdiğini söyleyen İşoğlu, “Aşıyı bir hastalığa koruyuculuk sağlaması için yaparsınız. Miadı geçtiğinde kullanılmamasının sebebi etkisinin azalması ya da olmamasından kaynaklanır. Siz miadı geçmiş aşıyı yaparsanız toplumda o hastalıklar yeniden hortlayabilir. Çünkü yaptığınız aşı etkinlik göstermediği zaman koruyuculuk sağlamaz. Profilaksi dediğimiz ön korumayı sağlamak için; süresi içinde, uygun koşullarda saklanmış, nakledilmiş ve yapılmış aşılarda bunun koruyuculuğunu sağlarsınız. Ama miadı geçmişse aşının etkinliği ortadan kalkar. Sanki o hastalığı koruyor gibi yaparsınız ama gerçekte o hastalıktan korunmaz; sadece yapmış olursunuz. Bu da hangi hastalık grubuysa yapılan aşı o hastalıkların yeniden toplumda baş göstermesine yol açar. Bunun yanı sıra aşının içerisinde kullanılan maddeler zamanı geçince alerjik reaksiyon da yaratabilir” şeklinde konuştu.
TOPLU AŞILAMALARA DİKKAT
İl Sağlık Müdürlüklerinin deposunda miadı dolduğu iddia edilen toplam 11 milyon TL değerindeki aşılar hakkında da konuşan İşoğlu, “Bu durum ancak miadı dolmasına yakın tarihte alınan aşılar ile meydana gelebilir. Onun da miadı geçince bize resmi uyarı gelir ve bu aşılar uygulanmaz. Yapılmayınca da ekonomik anlamda olmaması gereken bir gider ortaya çıkar. Ancak il içerisindeki zincirde bir kırılma olduğunu zannetmiyorum. Merkezi düzeyde özellikle toplu yapılan aşılamalarda bu tür olaylarla karşılaşılabilir” dedi.