İnsanlar haklarıyla doğar ve haklarıyla varolurlar.
Prof.Dr.Erdal Gilgil, 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısı ile Antalya Tabip Odası web sayfası için bir yazı kaleme aldı.
İnsanlık haysiyetine sahip çıkmalıdır.
Bugün, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda kabul edilişin 70. Yıldönümü dolayısıyla İnsan Hakları Günü. İki büyük dünya savaşının getirdiği yıkımın üzerine kurulan BM, söz konusu bildirgeyle insan hak ve özgürlüklerinin yasal güvence altına alınmasını ve barışın tesisini sağlamak istemişti, ancak bu yetmiş yıl içinde insan hakları bizzat bu sözleşmeye imza atan devletler tarafından defalarca çiğnendi. Bu süre zarfında dünyanın çeşitli yerlerinde iç savaşlar, soykırımlar, iç ve dış göçler, mültecilerin sorunları, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet artarak devam etti. İnsanlık tarihinin en önemli dönemeçlerinden birindeyiz. Ya kurtulacak insanlık ya da yok olacak.
İnsanlar haklarıyla doğar ve haklarıyla varolurlar. Böyle başlar İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi. Sağlık hakkı da en temel insan haklarındandır. Ayrıca biliyoruz ki, insan haklarının çiğnenmesi hem ruhsal hem de fiziksel olarak sağlığın yitimiyle ve hatta ölümle sonuçlanabilmektedir. Bu açıdan insan haklarına en duyarlı olan kesimlerin başında gelir hekimler. Bildirge’nin 25. Maddesi ise her şahsın, kendisinin ve de ailesinin sağlığını ve refahını temin edebilmesi için yiyecek, giyim, barınma, tıbbi bakım ve toplumsal hizmetlere hakkı olduğuna; anne ve çocukların özel bakım ve desteğe hakları olduğuna vurgu yapmaktadır.
AKP iktidarıyla birlikte ülkemizde sağlık hizmetlerinin özelleştirilerek bir ticari sektöre dönüştürülmesi uygulamaları, şehir hastaneleri örneğinde de olduğu gibi son hızla devam etmektedir, aile hekimliği uygulamasıyla birinci basamak hekimliğin özü boşaltılmış durumdadır. Özelleştirmeci uygulamalar ve ulaşımı zor yerlerde yapılan şehir hastaneleri sağlık hakkının en temel kriterlerinden biri olan erişilebilirlik -hem fiziksel hem de ekonomik- hakkının da ihlalidir aynı zamanda.
İnsan hakkı ihlallerinden biri olan işkence de önemli bir sorun olmaya devam etmektedir. İHD’ye yapılan başvurular ve araştırmalar sonucunda 2017’de işkence gördüğünü söyleyen 5268 kişi tespit edilmiştir. 11 zorla kaçırma ve kaybetme vakası yaşanmıştır. Ayrıca, cezaevlerinde siyasi mahpuslara uygulanan tecritler, ağır hastaların salıverilmemesi, çocuk mahpuslara tecavüzlerin önlenememesi gibi ağır insan hakkı ihlalleri devam etmektedir. Tüm bu yaşanan hak ihlallerinin yarattığı fiziksel, ruhsal ve sosyal travmaları göz önüne aldığımızda, hak ihlallerinin önlenmesinde ve toplumsal duyarlılığın artırılmasında en önemli görevlerden birisi de biz hekimlere düşmektedir.
İnsanlık haysiyetine sahip çıkmalıdır.
Prof. Dr. Erdal GİLGİL
İnsan Hakları Derneği (İHD)
Antalya Temsilciliği Yürütme Kurulu Üyesi