0242 237 50 75

Beni Bul Anne

images_foto2016_cumartesi

“Cumartesi Anneleri” ne İstanbul’da uygulanan şiddeti protesto etmek için Attalos Meydanı

Aralarında Antalya Tabip Odası’nın da olduğu Emek ve Demokrasi Güçleri “Cumartesi Anneleri” ne İstanbul’da uygulanan şiddeti protesto etmek için Attalos Meydanında bir protesto eylemi gerçekleştirdi.

Çok sayıda kişinin katıldığı eylemde ortak basın açıklamasını Eğitim Sen Şube Başkanı Kadir Öztürk okudu.

Cumartesi Annelerine yapılan saldırıyı şiddetle kınadıklarını söyleyen Öztürk, “Gazlarla, silahlarla gözaltılarla insanların omuz omuz durmasını engelleyebilirsiniz ama onurlu direnişleri hiçbir zaman engelleyemezsiniz.” dedi.

Zulümle şiddetle Cumartesi Anneleri’ni ısrarından vazgeçireceğini sananların yanıldıklarını göreceklerini ifade eden Öztürk, “İnsanlık bir gün mutlaka bu barbarca saldırıları yargılayacaktır. Ve biz biliyoruz ki baskı şiddet ve zulümle hiçbir iktidar sürekli olamamıştır.” şeklinde konuştu.

 

Cumartesi Annelerine yapılan saldırıyı kınıyoruz

Değerli basın emekçileri, Antalya Emek ve Demokrasi Güçlerinin değerli katılımcıları,

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini öğrenmek için her cumartesi Galatasaray Meydanı’nda oturan Cumartesi Annelerine 700. haftasında polis saldırdı. Bu saldırıda Cumartesi Annelerine desteğe gelenler ve kayıp yakınları darp edildi. Onlarca kayıp yakını gözaltına alındı. Polis, basın açıklaması yapmak isteyenlere plastik mermi ve biber gazı ile müdahale etti. Polis İstiklal Caddesinde halkın üzerine de biber gazı sıktı. Cumartesi Annelerine destek veren milletvekilleri doğrudan şiddete uğrayarak darp edildiler. Saldırı esnasında görevini yapan basın emekçileri de tartaklanarak bölgeden uzaklaştırıldılar.

AKP iktidarı döneminde annelerin sessiz çığlığından korkan bir ülke yaratıldı. İktidar geçmişin katliamcı anlayışını sahiplenerek gerçeklerin açığa çıkmasını, konuşulmasını, tartışılmasını engellemektedir. Cumartesi anneleri yıllardır geçmişin adaletsizliğinin hesabını soruyorlar. Adaletsizlik yıllardır anneler tarafından teşhir ediliyor. Şimdiye kadar ülkeyi yönetenler annelerin çığlıklarını duymadılar, duyduklarında gelip yeni gözaltılar yarattılar. 23 yıldır bu ülkeyi yönetenler bu katliamın suç ortaklarıdırlar. Barışçıl bir şekilde evlatlarının yalnızca kemiklerini isteyen annelere ve onların faillerinin bulunmasını isteyenlere karşı yapılan bu vicdansızlık, Türkiye tarihinin en karanlık günlerinden biri olarak tarihe geçecektir.

Gazlarla, silahlarla gözaltılarla insanların omuz omuz durmasını engelleyebilirsiniz ama onurlu direnişleri hiçbir zaman engelleyemezsiniz.

AKP iktidarı OHAL’i kaldırdığını söylüyor Buradan soruyoruz OHAL kalkmış mı fiili hale mi getirilmiştir?

Bu ülkede yönetenler kendisine ve yarattığı hukuksuz düzene itaat edenler dışında kalan herkesi zulümle, işkenceyle, baskıyla yönetmiştir. Dolayısıyla ezilenler eşitlik, hukuk, barış ve adalet mücadelesini her dönemde sürdürmüşlerdir.

Zulümle şiddetle Cumartesi Anneleri’ni ısrarından vazgeçireceğini sananlar yanıldıklarını göreceklerdir.

Değerli arkadaşlar ülke yönetiminde her konuda tek kişinin söz sahibi olduğu, insan hak ve özgürlüklerinin tamamen ortadan kaldırıldığı, düşünmenin dahi suç sayıldığı demokratik yöntemlerle hakkını arayanların ise en sert saldırılara uğradığı, gözaltına alındığı ve hukuksuz bir şekilde tutuklandığı bir süreçten geçiyoruz. Ülke büyük bir ekonomik kriz içinde iken tek bir kişinin emri ile ülkenin gündemi değiştiriliyor ve yıllardır çocuklarının bedenlerini bulmak isteyen annelere saldırılıyor.

Partiler, Demokratik Kitle Örgütleri, sendikalar baskı altında tutuluyor. Hukuksuz kararnamelerle yüzbinlerce insan işinden ekmeğinden edilmiş durumda. Ekonomik kriz her zaman olduğu gibi emekçileri vurmuş ve açlıkla karşı karşıya bırakmıştır. Dersim’de ormanlar yakılıyor, Karadeniz’de dereler kurutuluyor, ülkenin kıyıları, zenginlikleri yandaşlara peşkeş çekiliyor.

Biz emek ve demokrasiden yana olanlar bu gidişe hayır diyoruz. Cumartesi Annelerine yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz. AKP iktidarına buradan sesleniyoruz. Demokratik yöntemlerle haklarını arayan, sesini duyurmaya çalışan, itiraz edenlerin insan olmaktan kaynaklı haklarını engelleyemezsin. Bu haklar ortaokul ders kitaplarında dahi yazan insani haklardır. Türkiye Cumhuriyeti’nin imzaladığı uluslararası sözleşmelerde yer alan en temel haklardandır.

İnsanlık bir gün mutlaka bu barbarca saldırıları yargılayacaktır. Ve biz biliyoruz ki baskı şiddet ve zulümle hiçbir iktidar sürekli olamamıştır.

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri