Değerli Meslektaşlarımız,
SES Antalya Şubesi ile birlikte “Özlük Haklarımız ve Taleplerimiz” konulu ortak basın açıklaması 22 Ocak Cuma günü Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi önünde yapıldı.
Açıklamaya Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nursel ŞAHİN, yönetim kurulu üyeleri Prof.Dr. Elif Peştereli, Dr. Aydan İzgi ve meslektaşlarımız katıldı.
Antalya Tabip Odası adına basın açıklamasını yönetim kurulu üyesi Dr. Aydan İzgi, SES Antalya Şubesi adına Şükran İçöz okudu.
Açıklamada Dr. Aydan İzgi “Hekimler ve sağlık çalışanları her yönüyle çok zor bu süreçte fedakârca çalışmış, hekimliğin insancıl karakteri, sorumluluk duyguları ve iyi hekimlik değerleri ile toplum sağlığı için insanüstü gayret göstermişlerdir. Toplumda en fazla hastalanan ve hayatını kaybeden meslek grubu olmuşlardır. Bu denli riskli ve yoğun çalışmaya karşılık emeğimizin karşılığı hiçbir anlamda yönetenler tarafından dikkate alınmamış ve karşılık bulmamıştır.” dedi.
Bu süreçte sağlık çalışanlarının ön planda görev yaptığını belirten Dr. Aydan İzgi: ”Hekimler ve sağlık çalışanlarının canları pahasına sürdürdükleri emeklerinin karşılığı olan ek ödemelerinin Sağlık Bakanlığı tarafından acilen ödenmesi, TTB olarak öncelikli talebimizdir. Salgın sürecindeki ek ödemelerde yapılan adaletsizlikleri unutmayacağımızı, her arkadaşımız hakkını alana kadar mücadele edeceğimiz, taleplerimiz karşılanana kadar takipçisi olacağımızı kamuoyu bilmelidir.” dedi.
Saygılarımızla..
Antalya Tabip Odası
BASIN METNİ
HEKİMLER SAĞLIK EMEKÇİLERİ BELİRSİZ, GÜVENCESİZ BİR
ÜCRETE MAHKUM EDİLEMEZ
Sağlık çalışanlarının ekonomik ve özlük hakları sağlıkta dönüşümle her geçen yıl giderek artan oranda geriletilmiş ve erozyona uğratılmıştır. COVID-19 pandemisi sürecinde de hekimler ve tüm sağlık çalışanlarının hak kayıpları devam etmiştir. Hekimler ve sağlık çalışanları her yönüyle çok zor bu süreçte fedakârca çalışmış, hekimliğin insancıl karakteri, sorumluluk duyguları ve iyi hekimlik değerleri ile toplum sağlığı için insanüstü gayret göstermişlerdir. Toplumda en fazla hastalanan ve hayatını kaybeden meslek grubu olmuşlardır. Bu denli riskli ve yoğun çalışmaya karşılık emeğimizin karşılığı hiçbir anlamda yönetenler tarafından dikkate alınmamış ve karşılık bulmamıştır.
Pandemi sürecinin başından beri fedakârca çalışan sağlık emekçilerinin önce alkışlanmış sonra görmezden gelinmiştir. Sağlık Bakanlığı tarafından medyaya ve halka açıklanan “sağlık çalışanlarına her türlü ek ödemenin fazlasıyla yapıldığı” söylemi gerçeği yansıtmamaktadır. Hekimler ve sağlık çalışanlarının çok büyük çoğunluğu sıfır performans ve ek ödemeyle hastanelerde, acil servislerde, yoğun bakımlarda, filyasyonda, 112’de, aile sağlığı merkezlerinde, toplum sağlığı merkezlerinde gece gündüz demeden canla başla performans nedir bilmeden görev yapmaktadır. Yoğun emek ve özveri gerektiren bu dönemde bir de kamuoyunda ek ödeme alındığına dair yaratılan algı sağlık çalışanlarını yıpratmaktadır, yormaktadır.
Sürekli olarak gündeme getirilen “tavandan ek ödeme” iddiasına karşın ek ödemeler, binlerce sağlık çalışanı arasında adaletsiz bir şekilde uygulandığı gibi birçok sağlık çalışanı da benzer riskle çalışmasına rağmen ek ödeme kapsamına alınmamıştır. Kasım ve Aralık 2020 ek ödemeleri de bugün itibariyle hâlâ ödenmemiş, sağlık çalışanlarına ödeme zamanına dair hiçbir bilgi verilmemiştir.
Bir çok kamu kurumu esnek, uzaktan çalışırken bizler ek mesailer yaparak sırtladık bu süreci.. Ek ödeme adaletsizliği çalışma barışını bozmaktan başka bir işe yaramadı. Ne düzgün verebildiniz, ne de adil olabildiniz. Pandemi koşullarında çalışmanın yarattığı olumsuzluklar yetmezmiş gibi, özlük hakları yıllar boyunca aşınan ve yoksulluk sınırına dayanan sağlık çalışanları ek ödemelerin, nöbet ücretlerinin ödenmemesi sonucu ekonomik olarak da tükenmişlik sınırına itilmektedir.
Evet, bizler yorulduk ama sadece salgınla baş etmeye çalışmaktan değil, bizleri değersiz hissettirdiğiniz politikalarınızdan yorulduk. Yönetemediğiniz salgının çalışma arkadaşlarımızı her gün aramızdan almasından, yakınlarımıza bulaştırma kaygısından, sorunlarımızı, eksikliklerimizi gidermek için gerekli adımları atmamanızdan yorulduk.
İzin, emeklilik, istifa gibi kazanılmış haklarımızdan elinizi çekin.
Sağlıkta şiddeti önleyecek önlemleri derhal alın, yasayı önerdiğimiz şekliyle çıkarın.
Sağlık çalışanlarının tamamını kapsayan, dönüşümlü çalışma, hamilelerin, kronik hastalığı bulunanların, idari izinli sayılmasını, çocuklu çalışanlardan talep eden ebeveynin idari izinli sayılmasını düzenleyin.
Türk Tabipleri Birliği olarak defalarca belirttiğimiz gibi yöneticilerin insafına bırakılan döner sermaye ödemelerinden vazgeçilmeli, sağlık çalışanlarının emeğinin karşılığı olan temel ücret düzenlemesi yapılmalıdır.
Hekimler için ek gösterge 7200’e çıkarılmalıdır, tüm sağlık çalışanları için ek gösterge en az 3600 olmalıdır. Sağlık çalışanlarına ne zaman verileceği belli olmayan ek ödemeler yerine insanca yaşanacak, emekliliklerine yansıyacak hak ettikleri ücret verilmeli ve yapılan tüm ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır.
Covid-19 herhangi bir illiyet bağı aranmaksızın meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir.
Personel eksiklikleri kadrolu, güvenceli istihdam ile giderilmelidir.
Hekimler ve sağlık çalışanlarının canları pahasına sürdürdükleri emeklerinin karşılığı olan ek ödemelerinin Sağlık Bakanlığı tarafından acilen ödenmesi, TTB olarak öncelikli talebimizdir. Salgın sürecindeki ek ödemelerde yapılan adaletsizlikleri unutmayacağımızı, her arkadaşımız hakkını alana kadar mücadele edeceğimiz, taleplerimiz karşılanana kadar takipçisi olacağımızı kamuoyu bilmelidir.