Değerli Meslektaşlarımız,
AKIL ve BİLİM DIŞI, BASKI ve CEZA YÖNETMELİĞİNİ KABUL ETMİYORUZ. Başlıklı basın açıklamamız Antalya Tabip Odası toplantı salonunda gerçekleştirilmiştir.
‘Yönetmelik adeta bir prangadır ve 2021 yılında birinci basamakta kölelik düzenini tanımlamaktadır.”
Yönetmelik mesleki bağımsızlığımızı ortadan kaldırırken; kişisel hakların ihlali ve tehdit altında çalışmayı beraberinde getirecektir.
Toplum sağlığını ve sağlık çalışanlarının haklarını savunan, doğru bilgilere ulaşılmasını sağlamaya çalışan, görüş ve çözüm önerilerini, taleplerini basın ve sosyal medya aracılığıyla dile getiren Aile Sağlığı Merkezi(ASM) sağlık çalışanlarının sözleşmeleri fesih edilecek.
Özet olarak en doğal haklar ”SUÇ” olarak tanımlanmaktadır.
Asıl ”SUÇ” u Anayasa’ya ve ilgili kanuna aykırı yönetmelikler düzenleyerek Sağlık Bakanlığı işlemektedir.
Pandemide bir başarı destanı yazılacaksa; o da yaşamını bu uğurda kaybeden saygıyla andığımız canlarımız olmak üzere tüm sağlık çalışanlarına aittir.
Buna rağmen bizlere reva görülen; emeğe saygısız, değer bilmeyen anlayışlarla adeta cezalandırılmayı asla kabul etmiyoruz.
HAKLARIMIZ ve TOPLUM SAĞLIĞI İÇİN SUSMAYACAĞIZ!
AKIL ve BİLİM DIŞI, BASKI ve CEZA YÖNETMELİĞİNİ KABUL ETMİYORUZ.
Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu
BASINA VE KAMUOYUNA,
AKIL ve BİLİM DIŞI, BASKI ve CEZA YÖNETMELİĞİNİ KABUL ETMİYORUZ
”Yönetmelik adeta bir prangadır ve 2021 yılında birinci basamakta kölelik düzenini tanımlamaktadır.”
Sağlık çalışanlarının Anayasa ile güvence altına alınan ifade özgürlüğü, 30.06.2021 tarih ve 31527 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği ile ortadan kaldırılıyor.
Yönetmeliğin ekinde yer alan ”İhtar Puanı Cetveli’ nde yapılan değişiklikle fiil sayısı 35’ten 40’a çıkarılarak adeta ‘Baskı ve Ceza Yönetmeliği’ oluşturulmuştur.
Sormak istiyoruz alkışlarınızın arkasında gizlediğiniz gerçek bu muydu Hakkınız ödenmez derken ,bunu mu kastediyordunuz. Bu mudur? vefa borcu.
7.,11.madde ve Ek 3’te yer alan 39.yeni ek maddeye göre;
‘Kamu görevleri hakkında izinsiz olarak basına, haber ajanslarına, radyo ve televizyon kuramlarına veya sosyal medya araçlarıyla bilgi veya demeç vermek 50 ceza puanı’. Aynı fiili ikinci kez işlediğinizde iki katı ceza puanı ve toplamda 200 puan olunca sözleşme sonlandırılır denmektedir.
Kanuni dayanağı bile bulunmayan, kurulacağı belirtilen komisyonun verebileceği keyfi kararlarla sözleşme fesihleri kolaylaşarak, iş güvencesi tamamen ortadan kaldırılmıştır. Hergün acaba hangi hatayı yaptım kaygısıyla hizmet üretmeye çalışan bizlerin tükenmişliği bir kat daha artacaktır.
Yönetmelik mesleki bağımsızlığımızı ortadan kaldırırken; kişisel hakların ihlali ve tehdit altında çalışmayı beraberinde getirecektir.
Toplum sağlığını ve sağlık çalışanlarının haklarını savunan ,doğru bilgilere ulaşılmasını sağlamaya çalışan , görüş ve çözüm önerilerini, taleplerini basın ve sosyal medya aracılığıyla dile getiren Aile Sağlığı Merkezi(ASM) sağlık çalışanlarının sözleşmeleri fesih edilecek.
Özet olarak en doğal haklar ”SUÇ” olarak tanımlanmaktadır.
Asıl ”SUÇ” u Anayasa’ya ve ilgili kanuna aykırı yönetmelikler düzenleyerek Sağlık Bakanlığı işlemektedir.
Bir fesih kararı verilecekse ülkedeki sağlık ortamına sürekli zarar veren kararları alan, baskıyla SUSTURMA ve CEZALANDIRMA yönetmelikleri düzenleyen SAĞLIK BAKANLIĞI FESİH EDİLİP yeniden yapılandırılmalıdır.
5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunun’ da disiplin süreçlerine ilişkin hiçbir hüküm yokken ve atıfta bulunmazken ,“ihtar puanı” adı verilen bu sistem, yasal dayanağı olmaksızın demoklesin kılıcı gibi yönetmeliklerle keyfi bir şekilde düzenlenip ve uygulanıyor.
Biz, bu koşullarda bilimsel sağlık hizmeti sunumu olmaz derken, siz, SUS yoksa CEZA diyeceksiniz!Biz, şeffaf veri paylaşımı olmazsa doğru bilimsel değerlendirme olmaz derken, siz SUS yoksa CEZA diyeceksiniz!Biz, pandemi ASM binalarının hizmet sunumunda iflas ettiği gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Kamu hizmeti, bilimsel verilere göre yapılmış kamu binalarında sunulmalıdır. derken ,siz SUS yoksa CEZA diyeceksiniz!
Biz ASM ler üzerine yüklenen iş yükü gerçekçi değil nefes alamıyoruz derken, siz SUS yoksa CEZA diyeceksiniz!
Biz Anayasayla güvence altına alınan demokratik hak ve özgürlüklerimiz derken;siz SUS yoksa CEZA diyeceksiniz!
Biz mesleki bağımsızlığımızın simgesi olan Hipokrat andıma dokunma derken;siz SUS yoksa CEZA diyeceksiniz!
Biz bütçenin kara deliği olan şehir hastanelerine aktarılan kaynakla ülkenin birinci basamak sağlık hizmet sunumundaki sorunları büyük ölçüde çözebiliriz derken; Siz SUS yoksa CEZA diyeceksiniz.
Biz bilim dışı yaklaşımlar ve yalanlarla pandemi yönetilemez, yönetemiyorsunuz derken; siz SUS yoksa CEZA diyeceksiniz.
Biz şiddete karşı etkili yasa ve toplumsal eğitim derken; siz SUS yoksa CEZA diyeceksiniz.
Biz buraya sığmayacak birçok uygulamayı, sorunu, çözüm önerilerini mesleki bağımsızlığımız çerçevesinde dile getiriyoruz, derken;siz SUS yoksa CEZA diyeceksiniz!
Sadece siz konuşacaksanız, biz kimiz.
Yönetmelik adeta bir prangadır ve 2021 yılında birinci basamakta kölelik düzenini tanımlamaktadır.
SORMAK İSTERİZ;
Bu yönetmelik hangi bilimsel verilere göre, hangi yaptığınız iş yükü analizlerine göre ,hangi anlayışın hesaplarına göre hazırlanmıştır.
Bir yandan toplumun güncel sağlık talepleri olan poliklinik hizmetlerini vermekle yükümlü kılarken, diğer yandan sayısı her gün artan her biri ayrı bir zaman ve altyapı gerektiren gebelik döneminden başlayıp ölüme kadar uzanan yaşam sarmalında yer alan neredeyse tüm sağlık sorunlarının takibinden sorumlu kılacaksınız.
Aile Hekimliği birimi ,bir hekim ve bir hemşire veya ebe den oluşmaktadır. Aile hekimliği biriminin yemeden ,içmeden ,dinlenmeden ,uyumadan çalıştığını varsayarak, bir günü 48 saate çıkarsanız dahi yapmalarının mümkün olmayacağı işler hangi bilimsel çalışmaya göre yüklenmiştir.
Hazırlayanları yazdıkları yönetmelik doğrultusunda ASM de çalışmaya davet ediyoruz. Yönetmeliklerin sadece masa başında değil, sahada iş başındaki verilerle bütünleşerek yazılması gerektiğini hatırlatmak isteriz.
Pratikte uygulanabilir olmayan kararlar zarar verir ve yok olmaya mahkumdur.
Bizler kayıplarımızın karşılandığı, emekliliğimize de yansıyacak bir ödeme sistemi beklerken tam tersine ücretlerimizde erime yaratacak dayatmaları kabul etmiyoruz.
Pandemide her kademedeki sağlık çalışanı büyük bir özveriyle canı pahasına çalışmıştır. Bizler sizlerden lütuf değil hakkımız olanı talep ediyoruz.
Pandemide bir başarı destanı yazılacaksa ;o da yaşamını bu uğurda kaybeden saygıyla andığımız canlarımız olmak üzere tüm sağlık çalışanlarına aittir.
Buna rağmen bizlere reva görülen ;emeğe saygısız, değer bilmeyen anlayışlarla adeta cezalandırılmayı asla kabul etmiyoruz.
ASM ‘lerde kadrosuz ücretli çalışan sağlık çalışanları (Ebe,Hemşire,Hizmetli) hemen Sağlık Bakanlığı kadrosuna alınmalıdır.
Yönetmelik derhal iptal edilmelidir.
Sağlık sistemi güncel bilimsel değerlendirmelere göre sağlık emek ve meslek örgütleri ile birlikte yeniden yasalaştırılmalıdır.
HAKLARIMIZ ve TOPLUM SAĞLIĞI İÇİN SUSMAYACAĞIZ !
AKIL ve BİLİM DIŞI, BASKI ve CEZA YÖNETMELİĞİNİ KABUL ETMİYORUZ.
TÜM YASAL YOLLARLA YÖNETMELİK GERİ ÇEKİLENE KADAR MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİMİZİ basına ve kamuoyuna saygı ile duyuruyoruz.
ANTALYA TABİP ODASI YÖNETİM KURULU
(Basın açıklaması sonunda açıklamaya katılanlar susturulmayı temsil eden siyah bantlı maskeleri ve siyah bantları SUSMAYACAĞIZ diyerek protesto amaçlı çıkardılar.)